Açıklama
İklim Değişikliği Vuruyor
Yazın sıcağından ve tatil keyfinden kopup, tekrar masa başına döndüğümüz bu günlerde mekânsal boyutta değişiklik olsa da düşüncelerimizin hep yanımızda olduğunun bir kere daha farkına vardım. Michel E. Montaigne yine haklı çıktı.
Bu yaz, dünya terör sorunu ile yaşamaya alışmış iken, üstüne iklim değişikliğinin yarattığı kasırgalar, fırtınalar geldi. Doğa, vahşi kapitalizmin kendisine yaptığı yıkımın hesabını soruyor. Bunun farkında olan ülkeler var, olmayanlar var. Farkında olanların başında Avrupa ülkeleri geliyor. Fransa, fosil enerji üretiminden vazgeçiyor, nükleer enerjiyi sorgulamaya başladı. Almanya, nükleer santrallerini kapatmaya başladı. Dünya ekonomisinin devlerinden biri olan Çin’de yetkililer yine fosil yakıttan vazgeçmeye başlayacağına ilişkin açıklamalar yaptı. Dünyada bunlar olurken Trump, Paris Antlaşması’ndan ülkesinin imzasını çekti. Türkiye ise nükleer enerji santralleri inşa ediyor. Bize göre bu sevdadan yol yakın iken vazgeçmeli. Yoksa 15 yıldır iktidarı elinde tutanlar, gelecek kuşaklara yapmadıkları ile değil, yaptıkları nedeni ile hesap vermek zorunda kalabilirler.
İktisat 1980’li yıllardan sonra adeta moda haline geldi. Hangi okul moda oldu ise, ülkeler o modaya, sorgulamadan geçtiler. Buna sadece iktisat politikasını yürüten siyasetçiler değil, iktisatçılar da uydu. Hatta, iktisat teorisini okuması 1970’lerden başlatılsa yeterli olur, diyenler bile oldu. Sonuç ortada, moda iktisat teorisi yerlerde. Ancak, bu teorilere uygun politikalar üretenler, ne yazık ki çoğu ülkede hala iktidarda, olan yoksullara oldu. Gelir dağılımı bozuldu, işsizlik oranı arttı, çalışan yoksullar çoğaldı. Buna rağmen egemen güçlerin masalları hala devam ediyor, bu masallar dinleniyor ve uykuya dalınıyor.
İTD ne masallara prim verdi, ne de uykuya daldı. İktisat, teorinin temellerine sadık kaldı. A. Smith’ten Ricardo’ya, Marks’a, Keynes’e, Friedeman’a, Veblen’e, Kalecki’ye vd’larının katkısı ile var olan birikimin üzerinden yoluna devam ediyor. Gençlerin bu iktisatçıları okumalarına aracılık yaptı. 83. sayımızda bu tavrımıza devam ediyoruz ve iktisat teorisini tarihsel temelde irdeliyoruz. Sevgili Metin Sarfati’nin konuk editörlüğünün katkısı ile ortaya özel bir sayı çıktı.
Değerli okurlar bildiğiniz üzere İTD, Efil Yayınevi ve Kitapsaati Yayınları, Eflatun Basım Dağıtım Yayıncılık Danışmanlık Yatırım ve Ltd. Şti.’nin markaları. 2018 yılına girerken iki marka daha ekleniyor. Bunlardan birisi yeni bir akademik dergi, diğeri ise eğitim ve danışmanlık markası olacak. Ayrıntıları önümüzdeki sayılarda paylaşacağız.
83. sayımıza katkı veren tüm akademisyenlere teşekkür ederken, değerli Hocamız İlhan Tekeli’ninde İTD ailesine katıldığını müjdelemek istiyorum.
Yeni akademik dönem umarız daha özgür, daha dolu ve daha çok bilim konuşacağımız bir dönem olur. Okuyarak ve sevgiyle kalın.
Ö. F. Çolak